Doksan sekiz kışında tanıştık onunla. Kitaplarımı okuduğunu, benimle tanışmak istediğini söylediler, kalktım gittim. Bir Holding’in halkla ilişkiler müdürüydü ve bu işi yapmak için yaratılmıştı sanki. Karşısındakine güven veren, her konuda söyleyecek sözü olan, hayat dolu bir adam… Bulunduğu odada ondan başka hiç kimse yokmuşçasına rahat konuşuyordu. Son derece zevkli giyiniyor, her hareketi ve sözüyle görmüş geçirmiş bir ailenin çocuğu olduğu hissini uyandırıyordu.
Pırasaya Dair
İsmi mütevazı çağrışımlar yapıyor olsa da özellikle Balkan mutfağının vazgeçilmez sebzesi olan pırasa Türk mutfağında sık ve çeşitli görünümlerle arz ı endam eden bir kış sebzesidir. Dünya mutfağında birçok yemeğin ana malzemesi ve çeşnisi olarak kullanılan pırasayı her yönüyle ele almak bu yazının hacmini zorlayacağı için özellikle Türk mutfağındaki yeri üzerinde durulacaktır. Rumca yeşil anlamına […]
TOROSLARIN EHMEDİ’NİN ARDINDAN
Kimin ölümü manşet haberi olur, kimin ölümü istatistik bilgisi… buna popülizm karar verir. Savaşların, göçlerin, iltica ve yokluğun haber değeri olup olmadığı da onun insafına kalmıştır. 1961 yılı haziranında gurbetçi olarak çalıştığı İstanbul’dan Develi’deki köyüne ziyarete gelen yetim Cemal’in ölümü ne manşet haberi olmuştu, ne istatistik bilgisi. Ama Cemal’in garip anası ağlamış, Sarıkayalılar ağıt yakmıştı […]
Dost Portreler 2
Varlığı İstanbul’la eş anlamlı olan dostlarım var benim. Boğaz onlarla güzel, bir kıyı kahvesinde denizi seyretmek onlarla keyifli. Kanlıca’da mehtap seyretmek, Çamlıca’da çay içmek, Piyer Loti tepesinde serinlemek onlarla hoş.
Adının Öyküsü
Adını ne koyacaktık? Ne koyacaktık adını ki seni en güzel şekilde tarif etsin? Hangi sesler en çok yakışacaktı sana, hangi kavramlar seni en çok çağrıştıracaktı? Ne demeliydi ki adına her iki dünyada onunla bilinesin, onunla çağrılasın, onunla sevilesin.