Panorama… Kudüs’ün merkezi sayılan Ben Yahuda Caddesindeki gökdelenin 18. Katından şehir manzarasını izliyorum. Önümde düzgün yollarla ayrılmış taş binalardan oluşan görece yeni Kudüs… Onun gerisinde bir buçuk kilometrelik bir mesafede tarihi şehrin duvarları ve mabetlerin kuleleri, kubbeleri… Onun gerisinde Zeytin Dağı. Ben Yehuda’daki bu heyula bina yapılmadan önce şehri böyle kuşbakışı görmek mümkün değildi. Bir […]
Silivri Alibey Camiinin Hikayesi
Şehirlerin de kaderi vardır insanlar gibi. Doğarlar, gelişirler, altın çağları olur ve değişirler… yad ellere düşerler, kıymeti bilinmez, olmadık yerlerine yaralar açılır… sonra asırlar geçer, Truva gibi, Sard gibi Sebastopolis gibi köhneyip kalırlar oldukları yerde. Silivri’nin ilk taşını üst üste kimin koyduğunu bilmiyoruz ama ona adını veren Trak liderinden haberdarız. Selis’ti adı. Selis’in halkı iki […]
Değişenler Değişmeyenler
Çok bir yaşanmışlığı olmamakla birlikte ömrümüzün, bu zaman dilimi içinde olup bitenlere bakınca yüz yaşında hissediyoruz kendimizi.
Son Özgürlük Savaşı Çeçenya
Bu savaş, dünya tarihine insanlığın verdiği son özgürlük savaşı olarak geçecektir.Çünkü bundan sonra hiç kimse sadece ‘vatan’ bildiği toprak parçasında özgürce yaşamak için ölmeyecektir.Artık savaşların nedeni daha fazla konfor, daha fazla güç, daha fazla para, daha geniş piyasa, toplumsal cinnet ve başka bir çok şey belki…Ama özgürlük değil… Bu savaş, dünya tarihine insanlığın verdiği son […]
Bir Gemi Faciası
II. Dünya Savaşının dört kıtayı yakan acısından Silivri’nin payına düşen de bir batık gemi ve boğulan insanlar olmuş. Geçtiği her yeri yakıp yıkan Alman ordusunun ilerleyişi karşısında kendilerini güvende hissetmeyen bir çok Musevi canlarını kurtarmak üzere çok zor şartlar altında Filistin’e kaçmaya çalışırken… 1940 Aralık’ının ilk günlerinde Bulgaristan’ın Varna limanından demir alan “El Salvador” adlı […]
Türk Edebiyatı Vakfı’nın Şahitliğinde Türk Edebiyatının Son Çeyrek Yüzyılı
Trakya içlerinde bir geziden dönerken Saray çıkışında otostop yapan bembeyaz sakallı, uzun saçlı, garip kıyafetli, yaşlı adamı anlatarak başlasak… Bir kısa aralıkla yirmi üç yıldır kaldığı cezaevinden o gün tahliye olunmuş, nereye gideceğini bilmeyen yaşlı adamı… Ya da uzun süredir evinden çıkamayan bir yatalak hastanın gözünden, tedavi için gittiği İstanbul’u anlatarak başlasak… Veya Kore’ye savaşa […]
BİR ADAM ÖLDÜRDÜM BEN
Ardahan’ın bir köyünde doğdu. Serveti koyunlarından ve kazlarından ibaret bir köylünün dokuz çocuğunun en büyüğü… ‘Ben köyümde çobanlık yapardım… Benim koyunlarım tok dönerdi akşam olduğunda. Kendimi bildiğim ilk yaşlarımdan beri sorumluluklarımı önemsedim.’ Çocuk sayılacak yaşta İstanbul’a geldi. Kartal’da bir fabrikada işe başladı. Hırslıydı, akıllıydı, azimliydi, sorumluluklarını önemserdi. ‘Her gün otoyolu geçip işe gider, mesai bitince […]