Varlığı İstanbul’la eş anlamlı olan dostlarım var benim. Boğaz onlarla güzel, bir kıyı kahvesinde denizi seyretmek onlarla keyifli. Kanlıca’da mehtap seyretmek, Çamlıca’da çay içmek, Piyer Loti tepesinde serinlemek onlarla hoş.
Adının Öyküsü
Adını ne koyacaktık? Ne koyacaktık adını ki seni en güzel şekilde tarif etsin? Hangi sesler en çok yakışacaktı sana, hangi kavramlar seni en çok çağrıştıracaktı? Ne demeliydi ki adına her iki dünyada onunla bilinesin, onunla çağrılasın, onunla sevilesin.
OĞLUMUN PATİKASI
‘İşte bu benim oğlum!’ deyip bu yazının bir köşesine onun resmini koymak isterdim, ama fotoğraflarının bir yerlerde yayınlanmasından, başkasına gösterilmesinden hoşlanmıyor benim oğlum. ‘Utanıyormuş’ O bakımdan size onu tarif etmekle yetineceğim. Yaşıtlarına göre azıcık kısa boylu, saçları açık kumral, gözleri bal rengi, yüzü bal köpüğü. Hokka gibi bir burnu, samur kaşları ve küçük bir ağzı […]