İSKEÇE

ÇIKAYIM GİDEYİM URUMELİ’NE

Acemborusu çiçekleriyle çevrili kameriyedeki şark usulü minderler üzerinde iskele taşına vurula vurula dövülmüş bir ahtapot gibi otururken buldum onu. Beni gördüğünde yığıldığı yerden doğrulamadı.Yanına iliştim.-Nedir bu halin Dengirdangırçu? diye sordum.Bitik bir sesle, tıkanarak, kekeleyerek, yüzüme bakmadan anlattı başına gelenleri. Gerçek olamayacak kadar sıradışı, herhangi bir senaristin hayal gücünün çok ötesinde bir hikayeydi bu.-Sık sık yalan […]

Başa dön