Ardahan’ın bir köyünde doğdu. Serveti koyunlarından ve kazlarından ibaret bir köylünün dokuz çocuğunun en büyüğü… ‘Ben köyümde çobanlık yapardım… Benim koyunlarım tok dönerdi akşam olduğunda. Kendimi bildiğim ilk yaşlarımdan beri sorumluluklarımı önemsedim.’ Çocuk sayılacak yaşta İstanbul’a geldi. Kartal’da bir fabrikada işe başladı. Hırslıydı, akıllıydı, azimliydi, sorumluluklarını önemserdi. ‘Her gün otoyolu geçip işe gider, mesai bitince […]
Edebiyatın Çerkes Kahramanları
İspanyol Edebiyatının altın kalemi Miguel de Cervantes Saavedra, Don Quijote adlı ölümsüz eserinde, onuru için savaşan ve ölen, parası ölçüsünde değil ahlaki erdemleri ölçüsünde saygı gören insan tipini yenik bir şövalyenin şahsında irdelerken aynı zamanda karmaşık bir çağın da özetini yapıyordu. Evet, mahzun yüzlü şövalye Don Quijote, geçmişi yakalamak için verdiği savaşı kaybetmişti. Düşman sandığı […]
DAĞLININ BORCU
Kafkasya halklarının kardeşliklerinine ilişkin bir efsane
Bir Şehrin Yâri Olmak
Şehir insanın yeryüzündeki izidir. Ekilen toprak orman olur, yürünen yolu ot bürür, mezarı kaybolur insan dediğinin, adı sanı unutulur. Şehir kalır insandan geriye. Faniliğe meydan okuyan bir cüretle… Konstantin’den İstanbul kalır geriye, Remus ile Romulus’ten Roma, İskender’den İskenderiye… İnsan ve zamandır şehrin bânisi. Tanrının şehir kurulmak üzere bir takım ayrıcalıklar kattığı topraklar üzerinde zaman ve […]
BABAMIN ARDINDAN
‘Sizin hiç babanız öldü mü?’ Bir Cemal Süreya şiiri bu. Kendimi bildim bileli çok severim. İlk kez ne zaman okudum, nerede duydum hatırlamıyorum. Benim babam öldü. Ben de babası ölmüş herkes gibi kör oldum. Işığın sönmesi gibi olmadı benim babamın ölümü. Yanan bir mumun ağır ağır tükenmesi gibi oldu. On iki yıl sürdü. Ağır ağır […]