Dün gece bizi balkonda bahçede oturamaz eden Karayel ile yaz mevsimi sevdiğine küsmüş on beşlik bir kız gibi sarı saçlarını savurup gitti.
AYDIN TURAN’IN ARDINDAN
Yüzyıl süren bir savaşın sonunda önce nüfusunun yarısından fazlasını, sonra yurdunu kaybetmiş bir halkın hatıraları ile büyüdük. Biz doğduğumuzda sürgünün üzerinden yüzyıldan fazla zaman geçmiş olmakla birlikte, acı hatıraları aile büyüklerinin zihninde canlı bir şekilde duruyordu. Kıyıda köşede dili Türkçe’ye dönmeyen yaşlılar oturuyordu. Büyüdükçe başkalarından farklı olduğumuz yanlarımızı görüyorduk. Bir ‘Biz’ şuuru vardı farklılıklarımızı gördükçe […]
Tatilin Ardından -2
2013 haziran – temmuz tatiline dair.
Mavi Kasabadan Tipler
1989’yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye gelip kasabaya yerleşen Çıkıkçı Vahit’in şimdilerde Manuel Tedavi Merkezi tabelası koyup hasta kabul ettiği evde, Mavi Kasaba’nın gelmiş geçmiş en renkli tiplerinden biri olan Nebile Ablamız yaşardı.
Evimizin Son Günleri
Evimizin bitişiğindeki cezaevinin yerine adliye, karşıdaki Osmanlı Mezarlığının yerine Belediye binası yapılınca çok fazla zamanımızın kalmadığını anlamıştık. Bir zamanlar önünde “ Silivrimize Hoş Geldiniz ” tabelası asılı olan, şehre yeni girenleri şirin çehresiyle selamlayan evimiz artık kocaman kamu binalarının arasında garip kalmış, müteahhitlerin iştahını kabartır olmuştu.